Tatil(!)den döndüm. bilgisayarım serviste ve muhtemelen aramızda şu geyik geçecek;
''sevgili bilgisayar,sen bu satırları okurken ben çok uzaklarda olacağım..''
-O olmaz bu olmayacak derken içimdeki çekim yasası şövalyesi yaptı yapacağını. Neyse ekimde dediğim eğitim yarın itibariyle başlıyor. Alışana kadar problem yaşayabilirim Bahçeşehir-Kalamış arası ama umrumda değil. Cumartesi akşamları ilk kahramanım Esoş'un evinde kalacağım. Yarın pijama partisi yapmayı düşünüyoruz hatta. Ben tahmini 7-8 yaşlarındayken onunla Aynalı Tahir dizisinden sahneler canlandırırdık. Kakılmış ve İtilmiş bile olduk. Şimdi o oyuncu. Belki bende olurum. Ve o zaman ''ben küçükken bıddırık bıddırık'' diye anlatmaya başlarım. Çok uzattım bu pasajı.
-İnsan hayallerinin peşinden giderken ''yüzsüzlük'' ve ''samimiyet''in ayrımını yapabilmeli. Gerisi kendiliğinden geliyor.
-Boyoz yemeyi çok ama çok özlemişim. 3 gündür aralıksız her öğün yiyorum.
-Çilek şarabı yeni sevgilim. En azından benim gibi ''sarhojjjj'' olanlar için ideal.
-Söylenen sözleri unutuyorum. Küfürleri bile. Ama bana hissettirilen şeyi unutmak zor ya. En azından ''daha bıdı bıdı'' hissedemeyeceğimi anlıyorum. Bu da 21.yy polyannası. Neyse
-Yazmak istediğim çok şey varken elim hep kaydı yayınla'ya gidiyor. Bir an önce gideyim istiyorum. Blogumu o kadar çok gizledim ki daha fazlasına ne hacet. Elinin dilinin kemiği olsun zeynep.
-Bana sarılır mısın?
-Hafta sonları Dialog'a gideceğim ve Ara Güler fotoğraf eğitimini ne yapacağımı bilmiyorum. Aynı anda iki farklı yerde ola..... tamam.
-Ne garip. 3 saat ağlıyorsun diyelim. 1.5 saat üzgün olduğun için,geri kalanı mutlu olduğun. Şimdi sonuç ne yani. Bunun gibi şeyler işte. Mutlusun ama birazı ondan biraz bundan. Üzgünsen birazı o birazı bu. Hayatı bile toplama yaşıyoruz. Rahatsız mıyım? biraz evet biraz hayır.
-Bir süre daha yokum.Bunları hep kendime söylüyorum zaten. Heeey bilinçççç seninle uğraşamayacağım tamam mı.
-61

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder